Keyifler biraz kaçsa da bu muhabbet kesinlikle kaçmaz! Evden çıkmak için hazırlanırken televizyondaki tok sesli hava durumu spikerinin “Bugün hava gök gürültülü sağanak yağışlı, yükseklerde yer yer dolu ihtimali var. Ayrıca şehirdeki hava kalitesi düşük seyretmeye devam ediyor. Kronik rahatsızlığı olan kişilerin gerekmedikçe dışarı çıkmamaları tavsiye edilmektedir.” dediği duyuluyor. Oysa, kronik bir rahatsızlığı olmayanlar dahi şehir yaşamında temiz bir havaya hasret!
Cep telefonu, cüzdan, evin anahtarı gibi maskeler de pandemiyle birlikte hayatın zorunlu bir parçası artık.. Hatta “Hava soğuk, çıkarken üstüne bi şey al!” tembihi artık bir ikincisiyle tamamlanır oldu: “Maskeni de taaaak!”. Bir bu eksikti!
Bu maske de nereden çıktı desek de, başlıca hava kirleticilerinden (Tablo 1) PM2.5 (2.5 mikrometreden küçük partiküller) değerinin, kapalı mekan olmaları nedeniyle AVM’lerde, dışarıdaki seviyeye oranla ortalama olarak %12-%28 arasında daha az, ancak buna rağmen bazı noktalarda dışarıdaki seviyeyle aynı, hatta pişen yemeklerden yükselen kirleticiler nedeniyle yemek katında çok daha yüksek olduğunu (2) düşününce çift maske takmak kulağa hiç de fena gelmiyor!
Aslında, AVM’lerin, hava kalitesini iyileştirecek şekilde uygun hava filtresi kullanmaları, kirletici sensörleri içeren iklimlendirme sistemlerini devreye almaları ve %100 taze hava ile havalandırılmaları sağlık için ne kadar da hayati! Hatta bu bilgiler ışığında bu altyapının kurulduğundan emin olunmayan AVM’leri ziyaret etmemek, etmek zorunda kalındığı zaman da gerekli tedbirleri almak sizce de zaruri bir hal almadı mı?
Neyse ki, restorana varınca ballı kaymaklı kahvaltı masasının etrafına dizilmiş arkadaşları görmek insanın keyfini o an için bile olsa yerine getirmeye yetiyor!